css
Ana Sayfa
http://topwpthemes.com/page/3/
http://www.dmry.net/bedava-premium-wordpress-temalari
http://themes.rock-kitty.net/
Tam bir diaspora oluşmuş durumda...
Doğu Türkistan'da nüfus yapısını değiştirmek isteyen Çin, sürekli 'Han
Çinlileri'nin bölgeye göçünü teşvik etti.
Nüfus dengesi halen yüzde 45 ile Uygur Türkleri'nin lehine.
Ancak bu durum, sürekli gerilimlerin yaşanmasına neden oluyor.
Özellikle Sovyetler'in yıkılması Müslümanlara baskıları daha da artırdı.
30 yıldır bölgede çatışmalar eksik olmuyor.
Uygur Türkleri'ne yönelik son katliamın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ziyaretinden bir hafta sonra gerçekleşmesi düşündürücü.
Gül, Sincan-Uygur Bölgesi'ne en üst düzey ziyareti gerçekleştirerek bir ilki gerçekleştirdi.
Ardından gelen şiddet dalgası Uygurlular'ın sevincini hüzne dönüştürdü.
İlginç bir rastlantı...
Benzer bir olay da Nisan 1976'da Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün Kerkük'ü ziyaret etmesinden sonra yaşanmıştı.
İlk kez bir Türk Cumhurbaşkanı'nın ziyareti Kerkük Türkleri'ni mutlu etmiş ve coşkun bir sevgi göstermişlerdi.
Ziyaretin ardından Kerkük'te en baskıcı uygulamalar başladı.
Tutuklamalar oldu.
Türkmenler'in topraklarına el konuldu.
Kerkük'e Araplar yerleştirildi.
Tuzhurmatu, Tavuk, Çamçamal ve Kifri gibi Türkmen bölgeleri Kerkük'ten alınarak Arap ve Kürt şehirlerine bağlandı.
İki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi adına, hiçbir etnik niyet taşımadan yapılan bu iki tarihi ziyaretin, bu şekilde talihsiz olaylarla gölgelenmesi düşündürücü.
Tabii ki bu ziyaretler olayları tetiklemiyor.
Ama birikmiş etnik gerilim ve öfkenin açığa çıkmasında hızlandırıcı bir rol oynuyor.